Deneme altı hafta sürdü. Sonunda spor yapmayan gruptakilerin birkaç beden artış göstermiş olması kimseyi şaşırtmadı. Herbiri en az 3 kilodan fazla aldı. Aynı zamanda insüline karşı direnç geliştirdiler ve kasları artık insüline tepki göstermez hale gelip, kan dolaşım sistemine şeker çekemez hale geldiler. Kaslar arasına daha fazla yağ toplamaya başladılar. Spor yapmadan önce kahvaltı yapan grup da kilo aldı ama bu miktar hiç spor yapmayanların yarısı kadar oldu. Onlar da spor yapmayanlar gibi insüline karşı daha çok direnç gösterip kasları arasında ya topladılar. Sadece kahvaltıdan önce spor yapan grup neredeyse hiç kilo almadı ve insüline karşı direnç geliştirmedi. Yedikleri gıdadan vücuda giren yağı da daha iyi yaktıkları gözlendi. Böylece, kahvaltıdan önce spor yapmanın yağlı ve yüksek kalorili gıdanın istenmeyen sonuçlarına karşı etkili olduğu kanıtlanmış oldu.
Bir araştırmaya göre çok yağlı ve kalorisi bol yiyecekler yeseniz bile, sabahları aç karnına yapılan spor yediklerinizin etkisini önemli ölçüde azaltıyor.
Belçikalı bilim adamları bu araştırma için 28 sağlıklı ve aktif genç denekle anlaştı ve onlara yüzde 50’si yağlı ve normalde tükettiklerinden yüzde 30 daha fazla kalori içeren kötü bir beslenme biçimi uyguladı. Deneklerin bir kısmına deneme sırasında spor yaptırılmadı. Geri kalanlar ise iki ayrı spor grubuna ayrıldı. Her iki gruba da çok yorucu olan aynı spor programı uygulandı. Denekler haftanın dört günü sabahları ağır yoğun bir tempoda koşturulup, bisiklet sürdürüldü. İki seans 90’ar dakika sürerken diğer iki seans birer saat sürdü. İki grubun da tam olarak eşit miktarda enerji tüketmeleri için tüm spor faaliyetleri gözetim altında tutuldu. Ancak sabah rutinleri arasında bir fark vardı. Gruplardan biri spor yapmadan önce ağır, karbohidrat açısından zengin bir kahvaltı yaptı. İkinci grup ise yemeden önce spor yaptı ve spor sırasında sadece su içti. Spordan sonra birinci grupla aynı miktarda kalori içeren bir kahvaltı yaptı.